SU

Su, bir hayvanın vücudunun önemli bir bileşenidir (doğumda %75 ve yetişkin yaşamında %60). Yaşam için en önemli besindir ve tüm ana fizyolojik fonksiyonlarda rol oynar. Kedilerin az içme konusunda ünleri vardır, çünkü aşırı sıcak ile baş edebilen canlılardır ve idrarlarını yoğunlaştırabilirler.

Bununla birlikte, eğer bu konsantrasyon çok yüksek değerlere ulaşırsa, idrar yollarında kristal ve taş oluşumu riskini arttırır. Kediler tıpkı diğer tüm canlılar gibi her zaman içme suyuna serbest erişime sahip olmalıdır.

Suyun yaşam için birçok temel işlevi vardır:
• Vücuttaki besinlerin ve atıkların taşınması
• Çoğu metabolik olayın gerçekleştiği bir ortam
• Vücut ısısının düzenlenmesi
• Eklemlerin, gözlerin ve iç kulakların yağlanması Vücuda su alınımında temel üç kaynak vardır ki bunlar:
• İçme suyu ile doğrudan alım
• Yiyecekler ile su alımı (kuru mamalarda %10 kadar olan su içeriği ve konservelerde ise bu oran %80’e çıkabilir).
• Vücutta gerçekleşen bir takım metabolik olayların sonucu açığa çıkan su. 
Suyun kısıtlı veya eksik alınması durumlarında, deri elastikiyetini kaybetmeye başlarken kalp atımı hızlanır ve vücut ısısı yükselir.  Vücuttaki suyun %10’dan fazla kaybı ciddi sağlık etkilerine neden  olabilir. Aşırı su tüketimi ise, şeker hastalığı ve/veya böbrek  hastalıklarının bir işareti olabilir.

PROTEİNLER

Diyet proteinlerinin sindirim kanalındaki parçalanmasıyla üretilen amino asitler, organları ve dokuları inşa etmek ve onarmak, molekülleri taşımak, bir organdan diğerine mesaj göndermek (hormonlar) ve bağışıklığa yardımcı olmak (antikorlar) için gereken proteinlerin sentezinde rol oynarlar. İyi protein kaynakları hayvansal ürünlerden (et, sakatat ve balık) ve bazı bitkisel ürünlerden (tahıl glüteni, pirinç ve soya) gelmektedir. Bazı fizyolojik koşullar diğerlerinden daha fazla protein gerektirir; örneğin büyüme, gebelik, laktasyon veya fiziksel aktivite, protein kullanımı açısından gereksinimleri yükseltir. Bilindiği üzere amino asitler proteinlerin yapı taşlarıdır. Toplam 20 farklı amino asitten 11 tanesi kediler için esansiyel (dışarıdan diyetle alınması zorunlu) niteliktedir. Bu esansiyel amino asitlerin eksikliğinde yavru kedilerin yavaşlar ve sağlıkları tehlikeye girer.

Hayvansal veya bitkisel kaynaklı bütün diyet proteinleri, kimyasal olarak birbirine bağlanmış bir dizi amino asitten oluşur. Kalitesi yüksek diyet proteini; biyolojik değeri yüksek, iyi sindirilebilen ve esansiyel amino asitleri dengeli oranlarda içeren protein anlamına gelir. Bu nedenle yumurta, et (kalp, böbrek, karaciğer ve akciğer gibi organ etleri dahil), balık proteinleri ve tahıl glütenleri yüksek oranda gerekli amino asit içeriğini birleştiren değerlerdir.

Diyetteki esansiyel amino asitlerin eksik olması veya oransal olarak birbirlerine göre dengesiz olması proteinlerin sentezini sekteye uğratır. Sonuçta gereken amino asitler vücut proteinlerinden temin edilmeye çalışır ki bir canlının vücut proteinlerini yıkımlaması hayatının ciddi risk altında olduğunun bir göstergesidir. Bu anlamda sayılabilecek pek çok amino asitten özellikle kediler için ayrıca önemi ve gereksinimi olanı Taurin’dir. Taurin, çoğu hayvan dokusunda bulunan kükürtlü bir amino asittir. Karaciğerin safra tuzlarını sentezlemesini sağlar. Aynı zamanda hücrelere giren ve çıkan kalsiyum akışını düzenleyerek çalışır ve sağlıklı kalp fonksiyonlarında rol oynar. Taurin, sağlıklıüreme, sağlıklı görme ve işitme için de gereklidir. Cildin bariyer fonksiyonunu destekleyen, kompleks yağların sentezinde öncüdür. Ayrıca önemli bir antioksidandır. Başlıca Taurin kaynakları; hayvansal protein, özellikle de iç organlardır (örneğin, kalp, böbrek, karaciğer). Eksikliği, kedilerde merkezi retina dejenerasyonu ve ardından körlük, yetersiz bağışıklık tepkisi, zayıf büyüme ve üreme fonksiyonu ile sonuçlanabilir.

YAĞLAR

Yağlar, protein ve karbonhidrattan gram başına iki kat daha fazla enerji sağlayan zengin bir enerji kaynağıdır. Beslenme açısından, esansiyel yağ asitlerini ve bağırsakta yağda çözünen vitaminlerin emilimi için gerekli ortamı sağlar. Hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklı yağlar, çeşitli temel yağ asitleri kaynaklarıdır. Yağ asitleri, vücutta sağlıklı cilt ve tüy örtüsü, güçlü bir bağışıklık sistemi ve üreme işlevi de dahil olmak üzere bir dizi işlem için gereklidir. Doymuş, uzun zincirli yağ asitleri vücuttaki enerji için özel olarak kullanılırken; çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA’lar) rolü daha çeşitlidir. Yağ asitleri vücutta üretilemediğinden dolayı esansiyel olarak kabul edilirler. Omega-3 ve Omega-6 PUFA grupları, memeli beslenmesinde anahtar esansiyel yağ asitlerini temsil eder. Başlıca kaynakları içinde bitkisel yağlar (ayçiçeği ve keten tohumu) ile hayvansal yağlar (balık yağı vb.) sayılabilir.

Yağ asitlerinin eksikliği, yağda çözünen vitamin eksikliğine (vitamin A, D, E ve K) deri ve tüy sağlığının bozulmasına neden olabilir. Eikosapentaenoik asit (EPA), dokosaheksaenoik asit (DHA) ve alfa-linolenik asit (ALA) birlikte PUFA’ların omega-3 ailesini oluşturur.

KARBONHİDRATLAR

Kediler kendi kan glukozlarını amino asitlerden sentezleyebilirler. Karbonhidrat, bu nedenle temel bir makro besin değildir. Bununla birlikte, diyetlerinde enerji ve lif kaynağı olarak kullanılabilir. Karbonhidratlar ağırlıklı olarak bitkisel kökenlidir ve dört türe ayrılabilir:

  1. Emilebilir karbonhidrat – vücut tarafından hemen kullanılabilir bir form. Glikoz en yaygın bilinen diyet karbonhidratıdır.
  2. Sindirilebilir karbonhidrat – ağırlıklı olarak nişasta bu gruptadır ve bitkisel kökenlidir. Enzimler tarafından emilebilir karbonhidratlara parçalanır.
  3. Mayalanabilir karbonhidrat – bağırsaktaki bakteriler tarafından 
    parçalanarak vücut tarafından kullanılabilir bir forma dönüşürler 
    (Örneğin pektin).
  4. Fermente edilemeyen karbonhidrat – genellikle lif olarak bilinir, 
    bu karbonhidrat kategorisi sindirilmez (örneğin, lignin).

VİTAMİNLER

Vitaminler iki familyaya bölünmüştür: yağda çözünen vitaminler (A, D, E, K vitaminleri) ve suda çözünen vitaminler (B ve C grubu vitaminler). Yağda çözünen vitaminler aşırı tüketilirse vücutta birikir ve toksik hale gelebilir; oysa suda çözünen vitaminlerin fazlası idrar ile atılır.

Vitaminler pet mamalarına önceden hazırlanmış karışımlar şeklinde ilave edilirler. Her vitamin birkaç farklı fonksiyonda rol oynar.

Vitaminler ve fonksiyonları  
Yağda eriyen vitaminler Birincil işlevi
A Vitamini Görme, deri sağlığı
D Vitamini Kalsiyum ve fosfor metabolizması
E Vitamini Antioksidan
K Vitamini Pıhtılaşmada
Suda eriyen vitaminler  
B1 (tiyamin) Vitamini Sinir sistemi
B2 (riboflavin) Vitamini Deri sağlığı
B3 (niyasin) Vitamini Deri sağlığı, hücre enerjisi
B5 (pantotenik asit) Vitamini Büyüme, deri sağlığı
B6 (pridoksin) Vitamini Hücre enerjisi
B7 (biyotin) Vitamini Deri ve tüy sağlığı
B9 (folik asit) Vitamini Kan hücrelerin şekillenmesi
B12 (kobalamin) Vitamini Kan hücrelerin şekillenmesi
mineraller

MİNERALLER

Mineraller diyet içindeki inorganik besin maddeleridir. Bir mama enerji açısından analiz edildiğinde, mineraller dışındaki tüm besinler uzaklaştırılır. O nedenle ambalaj üzerinde mineral içeriğinin yer aldığı kısım geriye kalan kısım olan “kül” olarak adlandırılır. Diyet içerisinde nispeten yüksek seviyelerde gereken minerallere makro-mineraller denir. Mikro- mineraller ise (bazen eser elementler olarak adlandırılır) çok düşük miktarlarda gereklidir; ancak vücudun sağlıklı çalışması için esastır.

Hazırlanan kedi mamalarında kullanılan hayvansal ve bitkisel ürünlerden gelen doğal minerallerin yanı sıra demir sülfat, çinko oksit, manganez oksit, bakır sülfat, sodyum selenit, kalsiyum iyodat gibi saflaştırılmış tuzlar da mamaya eklenebilirler.

Minerallerin farklı fonksiyonları vardır ve bunlar aşağıda özetlenmiştir.
Esansiyel makro -mineraller
Birincil İşlev
Kalsiyum
Kemik ve dişin yapısı
Fosfor
Enerji transferi
Potasyum
Hücresel iyon dengesi
Sodyum
Hücresel iyon dengesi
Magnezyum
Sinir iletimi
Esansiyel makro-­mineraller
Demir
Hemoglobin ve eritrosit sentezi
Çinko
Deri ve tüy sağlığı
Manganez
Eklem ve deri
Bakır
Deri pigmentlerinin sentezi
İyot
Tiroid bezi fonksiyonları
Selenyum
Antioksidan

Tavsiye Edilen Yazılar